Öncelikle borsa tek yönlü bir kazanç aracı olduğunu hatırlatmak gerekmektedir. Foreks (forex) gibi çift yönlü bir kazanç aracı değildir. Bu nedenle siyasetten, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumdan ve uluslararası ticaret savaşlarından etkilenme riskleri bulunmaktadır.
Borsanın Ne Zaman Yükselir?
Türkiye ekonomisinin olumsuz
parametrelere sahip olması ve son birkaç yılda yaşanan uluslararası siyasi
krizler nedeniyle borsa hızla değer kaybı yaşamıştır. Hatta mayıs 2019
itibariyle son 32 yılın en kötü borsa değerlemesine ulaşılmıştır.
Borsanın tek yönlü bir yatırım
aracı olduğu düşünüldüğünde yatırım için en doğru zaman, dip yaptığı zamandır.
Türkiye borsası olan Borsa İstanbul ise bu bakış açısıyla büyük fırsatlar
sunmaktadır. Ancak borsanın yükselebilmesi için Türkiye’nin bazı finansal
parametrelerini düzeltmesi ve siyasi krizlerini çözmesi gerekmektedir.
Borsa İstanbul’un Yükselmesi İçin Oluşması Gereken Şartlar
Uluslararası siyasi krizler Türkiye’yi derinden
etkilemektedir. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri ile yaşanılan S400 alımı
hakkındaki sorunlar ve Suriye problemi ile ilgili görüş ayrılıkları borsanın
düşmesi ve yükselememesini sağlamaktadır. Hatırlanacağı üzere bu krizler
neticesinde Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’yi gelişmekte olan ülkeler
statüsünden çıkarmış ve Amerika’ya ihracatta ek vergiler konmasına neden
olmuştu.
Suriye sorunu Türkiye’nin en büyük siyasi ve
ekonomik sorunudur. Zira siyasilerin telaffuz ettikleri rakamlara göre 40
milyar dolar kadar mültecilere yardım yapılmıştır. Üstelik Suriye’deki askeri
varlığımızda en önemli gider kalemlerinden birisidir.
Petrol fiyatları da borsayı etkileyen en önemli
unsurlar arasında yer almaktadır. Çünkü enerji bağımlılığı bulunan Türkiye;
doğalgaz, petrol ve petrokimya ürünleri ithal etmektedir. Bu emtialarda oluşan
küçük artışlar dahi, Türkiye’ye yüksek cari açık olarak yansımaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın aldığı ve
alacağı kararlar Borsa İstanbul’u doğrudan etkilemektedir. Çünkü faiz oranları
ve kurun regülasyonu doğrudan etkilemektedir. Son birkaç yıldır piyasalarda ve
yatırımcılarda oluşan olumsuz bir algıda borsanın yükselmesindeki önemli
engellerden birisidir; “Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası bağımsız değil ve
siyasilerin söylemlerine göre yanlış karar veriyorlar” algısıdır. Bu algıdan
kurtulmak ve finansal piyasaların beklentilerini karşılamak borsanın artışına
olanak sağlayacaktır.
Türkiye ekonomisindeki en önemli parametreler
olan cari açık, işsizlik rakamları, enflasyon ve faizler gibi ekonomik
parametrelerde iyileşme gözlemlenmesi durumunda borsanın hızla yükseldiği
kolayca görülecektir.
Yukarıdaki parametreler
genellikle devletin siyasi ve ekonomik politikaları ile doğrudan orantılı olan
faktörlerdir. Genel olarak borsanın kötüye gidişi, devlet ekonomisinin kötüye
gidişinden kaynaklıdır. Diğer bir söylemle Türk Lirası döviz karşısında değer kaybettikçe,
borsa düşmeye devam edecektir. Ancak borsaya açık şirketlerin hisse senetleri
olması gerektiğinden daha düşük fiyatlandırmaya sahip olduğu kesindir. Bu
nedenle bir alım fırsatı olduğunu da belirtmek gerekmektedir.
Borsa Neden Değer Kaybeder?
Borçlanma faizi arttıkça ve Türkiye menşeili
şirketlerin kredibilitesi azaldıkça borsaya kote şirketler değer
kaybetmektedir.
Enflasyon arttığı sürece Türk Lirası diğer para
birimlerine karşı değer kaybeder. Örneğin 2018’in mayıs ayında dolar 3,8 TL
iken, mayıs 2019’da 6,15 TL’dir. Yaşanan enflasyon ve Türk Lirasının değer
kaybı bu süre zarfında %61.5 olmuştur. Bu durum borsanın değer kaybetmesine yol
açmaktadır.
İşsizlik rakamları beklenenden fazla çıktığında
ve kritik seviyelere geldiğinde –ki bugün Türkiye böyle bir konumdadır-
borsanın değer kaybı hızlanır.
Siyasi erkin Türkiye Cumhuriyeti Merkez
Bankası’na ait eleştirel söylemleri ve para politikasına doğrudan etki yapması
yatırımcılar tarafından olumsuz algılanır.
Türk Lirası Değer Kaybederken Borsada Değer Kazanan Hisseler Olur mu?
Türk Lirası değer kaybederken
haberlerde sık sık gördüğümüz üzere Borsa İstanbul toplamda değer
kaybetmektedir. Ancak Türk Lirası değer kaybederken, ihracat yapan firmalar
genellikle değer kazanmaktadır. Türk Lirası düşerken değer kazanan şirket
profilleri aşağıdaki gibidir;
Türk Lirası değer kaybederken döviz geliri olan,
diğer bir söylemle dolar kazancı bulunan şirketler değer kazanmaktadır.
İhracatın içindeki ithalat oranı ve iç piyasaya yaptığı işin hacmi de burada
önem arz etmektedir. Ancak ağırlıklı geliri döviz olan şirketler bu tür
durumlarda değer kazanırlar. Diğer bir söylemle Türk Lirasının değer
kaybetmesinden oluşan enflasyondan etkilenmezler ve dolar bazında değerlerini
koruma eğilimleri gösterirler.
Finansal durumu güçlü olan ve dolar borcu
olmayan şirketler, Türk Lirasının değer kaybına daha dirençli olurlar.
Günümüzde birçok şirketin yaptığı en büyük hata, dolar olarak borçlanmaktır.
Ağırlıklı olarak dolar kazancı elde etmeyen şirketlerin dolar borçlanması, şirketlere
yüksek oranda değer kaybettirir. Bu nedenle dolar borcu olmaması, mevcut
durumunu korumasını ve hatta değer kazanmasını sağlar.
Turizm şirketleri yaz aylarında Rus, Arap ve
Avrupalı turistler ile dolar ve Euro girdisi sağlamaktadır. Bu nedenle tatil
dönemine yakın bir dönemde Türk Lirası değer kaybediyorsa ve dolar borcu yoksa;
turizm şirketleri mevcut dolar değerlemelerini koruyacaktır. Hatta iş gücüne
Türk Lirası ödeyen turizm şirketleri böylece maliyetleri düşürürken, gelirleri
de artıracağı için değer artışı yaşaması muhtemeldir.
Borsa İstanbul’da yatırım yaparak
kısa vadede %200’ler gibi yüksek oranlı kazanç beklenmemelidir. Öncelikle
borsanın bir şans oyunu olmadığını hatırlatmak gerekmektedir. Ancak bir yılda
%40’lara ve hatta %100’lere varan kârlar elde edilebilmektedir. Borsada kazanç
sağlamak için bilinmesi gereken püf noktalar aşağıdaki gibidir;
Borsada kazanç sağlamak için kârlılığı düzenli ve güvenilir kurumlara yatırım yapılmalıdır. Büyük grupların kârlılığı düşük olsa da hem güvenilir hem de kârlılığı sürdürme başarısına sahiptir. Kriz dönemlerinde Sabancı grubu, Koç grubu gibi büyük grupların şirketleri güvenli limanlar olarak algılanabilir.
Borsada kriz dönemleri ile yükseliş dönemlerinin ayrı yatırım karakteristikleri vardır. Çünkü kriz dönemlerinde ihracat yapan ve dolar borcu az olan firmalar değer kazanırken, yükseliş dönemlerinde ise iç piyasaya iş yapan firmalar ağırlıklı kazanç elde etmektedir. Yükseliş dönemlerinde ağırlıklı olarak neredeyse bütün firmalar değer kazanırken, değer kazanma ivmeleri birbirinden farklı olmaktadır.
Borsa yatırımcısı olabilmek için öncelikle uzun vadeli yatırımcı profiline uygun olmalısınız. Çünkü borsada yapılan yatırımlardan tatmin edici kârlar elde edebilmek için en az birkaç ay, hatta bir iki yıl beklemeyi göze almalısınız.
Borsada gerçek şirketlerin kârına da ortak olunmaktadır. Kâr dağıtımı olduğunda hisse senedi başına düşen gelir kadar gelir elde edilebilmektedir.
Yurt Dışı Borsalarına Yatırım Yapmak Mümkün mü?
Yurt dışı borsalarına yatırım yapmayı düşünmek birçoğumuzun aklından geçmiştir. Özellikle de Amerika Birleşik Devletlerinde yer alan şirketlerin kısa zamanda birkaç yüz milyar dolar değerine ulaşması ve küçük yatırımcıyı dahi zengin etmesi haberlere konu olmaktadır. Pekala, “Türkiye’den ABD’de var olan bir hisseyi almak mümkün mü?” diye sorarsanız, cevap “mümkün” olmaktadır.
ABD borsalarında yer alan
şirketlerin hisse senetlerini alabilmek için aracı finansal kurumlara
ihtiyacınız bulunmaktadır. Neredeyse bütün bankalar Amerika Birleşik
Devletlerinde hisse alım, satım işlemi gerçekleştirme yetisine sahiptir. Ancak
tahmin edildiği üzere komisyon oranları ve minimum yatırım oranları Türkiye’ye
göre çok daha fazladır. Her bankanın internet sitesinde bu konuyla ilgili
güncel bilgiler ve fiyatlar yer almaktadır. Genel olarak yatırım alt limiti 300
dolar civarında seyir göstermektedir.